Alerjiyi öpüşerek yenin !

Japonya'da yapılan bilimsel bir araştırmanın sonuçlarına göre öpüşmenin, duygusal durumumuzdan etkilenen astım, egzama gibi alerjik kökenli hastalıklara iyi geldiğinin saptandığı belirtildi.

Öpüşmenin, bir tedavi yöntemi olarak kullanılabileceğini açıklayan Japon uzmanlar, üstelik bunun bir annenin çocuğunun yanağına ya da öğretmenin öğrencisinin alnına kondurduğu cinsten masum bir öpücük değil, dudaktan dudağa yani bir 'french kiss' olması gerektiğinin altını çiziyorlar.

Bu araştırmanın, Japon Kimata isimli bir araştırmacı tarafından gerçekleştirildiğini ifade eden Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “Bu ilginç tedavi yöntemine göre, sevgilinize sıkıca sarılmanız ve yarım saat süreyle öpüşmeniz gerekiyor. Saman nezlesi ve egzama gibi alerjik hastalığı olan 30'ar kişi ile 30 normal kişi üzerinde araştırmasını gerçekleştiren Kimata, bu kişileri iki gruba ayırarak eşleri veya sevgilileri ile kapıları kapalı bir odada ve romantik müzik eşliğinde (The Beauty and the Beast, When You Wish Upon a Star, My Heart Will Go On, Love is a Many-Splendored Thing, Moon River, Sunrise Sunset, Can You Feel the Love Tonight) 30 dakika süreyle öpüşmelerini istedi. Araştırma 2 hafta sonra aynı eşlerde aynı şartlarda, ancak bu kez birbirlerine öpüşmeden sadece sarılmalarından sonra tekrarlandı. Her seferinde araştırmaya katılanlara deneyin öncesi ve sonrasında alerjik deri testleri yapıldı ve alerjik hastalıklarda kandaki miktarları yükselen NGF, BDNF, NT-3 ve NT-4 gibi nöropeptid olarak bilinen maddelerin düzeyleri ölçüldü. Sonuçta, öpüşmeden sonra ev tozları ve sedir ağacı polenlerine alerjisi olanların kanlarında NGF, BDNF, NT-3 ve NT-4 gibi maddelerin ve deri testlerinde alerjik reaksiyonların belirgin şekilde azaldıkları saptandı” dedi.

ASTIMLILARA GÜN DOĞDU

Bu sonuçların, öpüşmenin nöropeptid adı verilen maddelerin miktarlarını azaltarak alerjik reaksiyonları baskılamada etkili olabileceklerini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “Daha önce yapılan bir araştırmada da emzirilirken anneleri tarafından öpülen bebeklerin daha fazla gülümsedikleri ve daha az ağladıkları belirlenmişti ve buna göre annelere bebeklerini sık sık öpmeleri önerilmişti.

Birçok hastalık ruhsal durumumuzla yakından ilgilidir. Üzüntü, stres gibi faktörlerin bazı hastalıklara ya da hastalık belirtilerinin artmasına yol açtığı herkes tarafından bilinir. Mesela, 'Kederinden verem oldu' ya da 'Sıkıntıdan kurdeşen döktü' sözleri dilimize yerleşmiş deyimlerdir. Stresin, alerjik cevapları ve immunglobülin E miktarını artırarak alerjik hastalık belirtilerinin şiddetlenmesine neden olabileceği belirlenmiştir. Buna karşılık, mutluluk, neşe, gülme gibi olumlu duyguların ise hastalıklar üzerine iyi yönde etkileri vardır. Çeşitli araştırmalarda gülmenin bağışıklık sistemini güçlendirdiği, kan dolaşımını düzelttiği, kan basıncını düşürdüğü, kalbi kuvvetlendirdiği gözlenmiştir. Mutluluk duygusunun saman nezleli hastalarda alerjik deri testlerindeki reaksiyonları azalttığı saptanmıştır” açıklamasında bulundu.

Duygusal durumumuzla bağlantılı olan hastalıkların içinde de astım, egzama gibi alerjik kökenli olanların başta geldiğinin altını çizen Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “Bu hastalıkların, ruhsal durumumuzdan nöropeptid ve nörotrofin (NGF, NT-3) gibi maddelerin miktarlarının azalması ya da artmasına bağlı olarak etkilendiğine ait sonuçlar elde edilmiştir. Saman nezlesini öpüşerek yenmek mümkün olduğuna göre, saman nezlesiyle benzer pek çok özelliği olan, ama daha ağır bir hastalık olan astım için de aklıma buna yakın, ama daha etkili bir tedavi yöntemi geliyor. Bu yöntemin ne olduğunu bulmayı hayal gücünüze bırakıyorum” şeklinde konuştu.